Boğaz'ın yorgun kadını Suhulet...

Boğaz'ın yorgun kadını Suhulet...

15.04.2021 18:34:00

DÜNYANIN İLK ARABALI VAPURUNDAN 1.5 ASIR SONRA…

Denizlerde kadının adı vardır ancak varlığı uğursuzluk kabul edilir kimi ülkelere göre. Bırakın dümene geçmeyi, yolcu olarak bile alınmadığı dönemler oldu geçmişte. Oysa mavilerin hırçınlığını yaran gemiler, kadınların adını alır çoğu zaman. Ama her zaman onlara kadınsılık yüklenilir. Kadınların güverteden uzak durmasına yönelik farklı inanışlar olsa da onların varlığı gemilere çoğu zaman zerafet, şans ve düzen getirmiştir. Türkiye’de de gemi ve kadının yan yana gelmesi ne yazık ki son dönemlerde karşımıza çıkıyor. Son 20 hatta 30 yılda isimlerini duymaya başlıyoruz. Dünyanın en eski gemi taşımacılığı şirketlerinden biri olan Şirket-i Hayriye’nin devamı olan arabalı vapurlar bile yeni yeni kadınlara açmış kaptan köşklerini. Önce dünyanın ilk arabalı vapuru olan Suhulet’ten bahsetmek istiyorum. Sonrasında ise göreve gelen kadınlardan. Boğaz’da ilk sefere başlayan vapurun ismi Swift olarak bilinir. 1828’de suya inen Swift’ten 23 yıl sonra kurulan Şirket-İ Hayriye, topraklarımızdaki ilk anonim şirket olma özelliğine de sahip. İki yakayı bir araya getiren bu seferler, şirketin başındaki Hüseyin Haki Efendi’nin bir tasarımıyla renk ve görev değiştirdi. Bizzat İngiltere’de üretimin başında durduğu “Araba vapuru” yani günümüz adıyla feribotun ilk prototipi 1872 yılında tamamlandı ve Türk sularına ulaştı.

HER İKİ KARDEŞE DE İSMİNİ NAMIK KEMAL VERDİ

Vatan Şairi Namık Kemal, işte o gemiye isim babalığı yaptı ve Suhulet adını koydu. Bir kadın ismi olan Suhulet, “Kolaylık, Yumuşaklık” anlamına geliyordu. Kayıkçıların isyanıyla karşılaşan ve askerler tarafından korunan Suhulet’e Boğaz’da yarenlik edecek bir kardeş gerekiyordu. Yine İngiltere’ye sipariş verildi ve 1873 yılında kimi zaman yan yana kimi zaman karşı karşıya sefer yapacağı kardeşi İstanbul’a geldi. Bir ad gerekti ve yine Namık Kemal’e ulaşıldı. Seçilen isim Sahilbent’ti. Yani iki kıyıya ulaşan ve buluşturan. Üsküdar-Kabataş-Sirkeci hattında günde 4 sefer yapan kardeşlerden Suhulet, 1958 yılında yani tam da 86'ncı yaşına girerken maviliklere veda etti. Sahilbent ise bir yıl sonra; 1959’da son seferine çıktı.

Kardeşlerden Suhulet’in 86 yıllık ömrü sadece Boğaz’ın İstanbul bölümünde geçmedi. Barışın olduğu kadar savaşın da kahramanı olan Suhulet, dünyanın en ünlü deniz savaşlarından biri olan Çanakkale Harbi’nde silahlarla donatıldı. Madalya alamadı ancak madalya sahibi binlerce askeri taşıdı, hayat verdi.

İLK KADINLAR GEÇEN YIL GÖREVE BAŞLADI

Boğaz’da bir yakadan diğerine geçerseniz Suhulet ve Sahilbent ismine rastlamanız mümkün. 2007’de iki vapura iki kız kardeşin isimleri verildi. Sirkeci-Harem hattında bir asır öncesinde olduğu gibi yine telaşlı insanları evleriyle, işleriyle, sevdikleriyle buluşturuyorlar.

Namık Kemal’in isim babası olduğu bu vapurların ilk sulara inmesinin üzerinden neredeyse 1.5 asır geçti. İlk kez geçtiğimiz yıl bu vapurlar kadın çalışanlarla buluştu.

Geçtiğimiz yıl eylül ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Şehir Hatları bir ilke imza attı ve yaşları 19-23 arasında değişen 5 kadın denizciyi kadrosuna kattı. Denizcilik eğitimi almış 5 kadın denizci, halat alıp verme operasyonundan tutun gözcülük ve geminin bakım işlerine kadar her alanda en az erkekler kadar başarılı.