Karbon emisyonunun sadece 10’da biri denizcilikten
5.10.2021 05:33:00
Deniz taşımacılığı uluslararası tedarik zincirinin en önemli parçası. Avrupa’da da dış ticaretinin yüzde 77’si ve AB üye devletleri arasındaki değer bazında tüm ticaretin yüzde 35’i deniz yoluyla taşınıyor. Covid-19 pandemisinin etkileri nedeniyle 2020’de denizcilik faaliyetindeki düşüşe rağmen sektörün, artan talebin etkisiyle önümüzdeki yıllarda güçlü bir şekilde büyümesi bekleniyor.
Bu büyümenin daha sürdürülebilir ve çevreci olması için de önemli adımlar atılıyor. Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı tarafından açıklanan Avrupa Deniz Taşımacılığı Çevre Raporu’na göre, AB’de tüm sera gazı emisyonlarının deniz taşımacılığından kaynaklanan bölümü yüzde 13.5 düzeyinde ve üçüncü sırada. Karayolu taşımacılığı yüzde 71 ve havacılıktan yüzde 14.4’lük bir emisyon var. Yani kabaca deniz taşımacılığı toplamın sadece 10’da biri.
62 sızıntıdan sekizi Avrupa’da
Avrupa limanlarına uğrayan gemilerden kaynaklanan kükürt dioksit (SO2) emisyonları 2019'da yaklaşık 1.63 milyon tona ulaştı. Bu rakamın daha sert çevre kuralları ve önlemleri nedeniyle önümüzdeki yıllarda daha da düşmesi bekleniyor. Deniz yoluyla taşınan petrolün miktarı da hızlı bir şekilde artıyor. Ancak buna rağmen son 10 yılda 62 petrol tankeri sızıntısı olayından sadece sekizi AB sularında meydana geldi.
AB dünyanın beşte biri
Çevre üzerindeki temel etkilerden sera gazı emisyonlarına bakıldığında ise Avrupa limanlarına uğrayan gemiler, 2018’de 140 milyon karbon emisyonuna sebep oldu. Bu rakam dünya çapında deniz taşımacılığı emisyonlarının yaklaşık yüzde 18’ine tekabül ediyor. Hava kirliliği anlamında bakınca ise 2019’da Avrupa limanlarına uğrayan gemilerden kaynaklanan kükürt dioksit (SO2) emisyonları yaklaşık 1.63 milyon ton yani küresel deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonların yaklaşık yüzde 16’sı olarak gerçekleşti.
Gürültü iki kat yayılıyor
Gemiler, deniz türlerini farklı şekillerde etkileyebilecek gürültü yaratıyor. Su altı gürültüsü adı verilen bu çevre faktöründe ise 2014 ve 2019 yılları arasında AB sularında birikmiş toplam su altı gürültü enerjisinin iki katından fazla yayıldığı tahmin ediliyor. Konteyner gemileri, yolcu gemileri ve tankerler pervane kullanımından kaynaklanan en yüksek gürültülü enerji emisyonlarını üretiyor.
Denizde yerli olmayan türler açısından bakıldığında ise genel olarak 1949’dan bu yana deniz taşımacılığı sektörü, AB çevresinde denizlere getirilen yerli olmayan türlerin en büyük oranını oluşturuyor. Tüm türlerin yüzde 50'sine yakın ve en büyük sayı Akdeniz'de. Toplam 51 türün tümü, ekosistemleri ve yerli türleri etkileyebilecekleri anlamına gelen yüksek etkili olarak sınıflandırıldı.
2050’de sıfır emisyon
DP World de dünyanın geleceği için en hassas konulardan biri olan karbon emisyonu için önemli adımlar atıyor. Taşımacılıktan, liman işletmeciliğine ve depolamaya kadar tedarik zincirinin her halkasında karbon ayak izini indiren DP World, sıfır karbon salınımı için de hedef olarak 2050 yılını belirledi. 2030 yılına kadar ise karbon ayak izinde yüzde 28'lik bir daralma yapılacak.
Yenilenebilir enerji limanda
DP World Yarımca ise küresel hedeflerle paralel adımlar atıyor. Limandaki ekipmanlardan ofislerdeki malzeme kullanımına kadar her türlü tedbiri hayata geçiren DP World Yarımca, güneş panelleri yatırımı ile limandaki enerjiyi yenilenebilir hale getirdi. İlk etapta limanda kullanılan yıllık enerjinin yüzde 4’ü panellerden sağlanacak. Böylece yıllık olarak 227 bin 309 kilogramlık karbon emisyonunun da önüne geçilmiş olacak. Araçlarını da hibrite çeviren DP World Yarımca, ilk etapta 22 adet araç alımı yaptı. Sadece bir araçtan sağlanan yıllık karbon tasarrufu 943 kilogram olurken filonun toplam salınımından tasarruf edilen miktar ise 20 bin 746 kilograma kadar çıkıyor.