Hibrit Limanlar Geliyor

Hibrit Limanlar Geliyor

15.04.2021 17:44:00

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) 2020 yılına ilişkin lojistik sektör raporunu yayınladı. Rapora göre Çin’deki üretim faaliyetlerinin durdurulması ve yavaşlatılması Çin odaklı küresel arz-talep dengesi üzerinde daha önce benzeri görülmemiş bir baskı yarattı. Hammadde tedariki konusunda dünya ekonomilerinin daha önce nispeten sorunsuz işleyen küresel tedarik zinciri sayesinde ithal girdi ihtiyaçları ile hedef pazarlarının talepleri öngörülebilir ve planlanabilir iken, pandeminin getirmiş olduğu belirsizlik tedarik zincirinin, üreticiler, dağıtıcılar, alıcılar, lojistik hizmet sağlayıcılar, depocuları vb. unsurlarını öngörülmesi ve planlanması zor bir süreç ile karşı karşıya bıraktı.

AĞIRLIK YÜZDE 1'LER SEVİYESİNDE

Taşınan malların değeri bazında son 10 yıllık dönemde denizyolu taşımacılığı hem ithalatta hem de ihracatta en büyük paya sahip. Karayolu taşımacılığı Türkiye’nin dış ticaret taşımalarında değer bazında ikinci sırayı aldı. Taşıma türleri arasında Türkiye’nin dış ticaret faaliyetlerinde değer bazında havayolu taşımacılığı üçüncü sırada gelirken, demiryolu taşımacılığı Türkiye’nin dış ticaretinde en düşük paya sahip taşıma türü oldu. Değer bazında olduğu gibi ağırlık bazında da denizyolu taşımacılığı önde geliyor. Karayolu taşımacılığının ithalattaki payı 2016 sonrası yaklaşık yüzde 4 seviyelerinde oluştu. Demiryolu taşımacılığı Türkiye’nin hem ithalatında hem de ihracatında son 10 yıllık dönem içerisinde ağırlık bazında yüzde 1’den az paya sahip durumda.

TEMASSIZ TİCARET OYUNU DEĞİŞTİREBİLİR

Buna karşın demiryolu yük taşımacılığı, pandemi sebebiyle karayolu sınır kapıları ve uçakların hareketlerine yönelik alınan kısıtlayıcı önlem ve tedbirlerden görece muaf oldu. 2010 yılından 2020 yılının üçüncü çeyreği sonuna kadar olan dönemde Türkiye’nin dış ticaretinde demiryolu taşımacılığının değer bazındaki payı diğer tüm taşıma türlerinin payından düşük kaldı. Pandemi sebebiyle 2020 yılında tercih edilen ve “temassız ticaret” faaliyetlerine olanak sağlayan demiryolu yük taşımacılığının payının marjinal seviyede arttığı görüldü. 2012 yılı sonrası ithalat taşımalarında demiryolu taşımacılığının oranı 2020 yılının ilk üç çeyreğine kadar yüzde 1’in altında kaldı; 2020 yılının ilk üç çeyreği sonunda ise tekrar yüzde 1’in üzerine çıkabildi. Son 10 yılda ihracat taşımalarında demiryolu taşımacılığının payı sürekli olarak yüzde 1’in altında kaldı; 2019 yılında yüzde 0.54 olan demiryolu yük taşımacılığının payı 2020 yılının ilk üç çeyreği sonunda yüzde 0.80’e yükseldi. 2010 yılından 2020 yılının üçüncü çeyreği sonuna kadar olan dönemde demiryolu taşımacılığı ağırlık bazında da en düşük paya sahip oldu.

DP WORLD TÜRKİYE'DE ÖNCÜ OLDU

Her ne kadar “Bir Kuşak Bir Yol” Projesi ile Asya'dan Avrupa'ya demiryolu hatları kurulmuş ve bunlar üzerinden ticaret artıyor olsa da bakıldığında denizyolu ile taşımacılık daha çok uzun yıllar lojistikteki mutlak ağırlığını sürdürecek görünüyor. Kovid-19 salgını ile birlikte temassız ticaret ve demiryollarının öneminin artıyor oluşu bir sinerjinin Türkiye topraklarında da doğmasına neden oluyor. Liman işletmecileri limanların içine kadar giren demiryolu hatları tedariğin akışını deniz yolundan sadece karayoluna değil demiryoluna da yönlendirmeye başladılar. Bunun en başarılı örneklerinden biri DP World Yarımca’da hayata geçti. Limanın içine kadar döşenen demiryolu sayesinde ana hatlara buradan vagonlarla konteynerler aktarılabiliyor. Denizyolu ile limana gelen konteynerler hem karayolu hem de demiryolu ile alıcılara aktarılabilirken, ihracat tarafında da limana yine iki koldan konteyner aktarımı yapılabiliyor. Türkiye'de üretim yapan Japon otomotiv devi Toyota da yakın zamanda DP World Yarımca ile yaptığı iş birliği sonucu tedariğini demiryolu ile sağlamaya başladı.

BAĞLANTI İKİ YIL ÖNCE YAPILDI

DP World Yarımca CEO’su Kris Adams'ın verdiği bilgilere göre, otomotiv sektörü tüm demiryolu taşımasının yüzde 14'ünü tek başına yaptı. Limana 60 kilometre mesafedeki Toyota’nın Sakarya üretim tesisleri de konumu nedeniyle bu hizmetin en yoğun kullanıcılarından biri oldu. Otomotiv devi, taşıdığı bitmiş ürün, parça ve aksesuarlarla demiryolu hattındaki toplam otomotiv yükünün yüzde 12’sinden fazlasını yaptı. Adams, Toyota gibi müşteriler sayesinde en uygun maliyetli ve çevre dostu taşımacılık çözümü olan demiryolu ve denizyolu kombinasyonunu artırmaya devam edeceklerini belirtti. Adams, “İki yıl önce limanımızda demiryolu bağlantısı yatırımını yaptık. Anadolu’da üretim yapan tüm firmalar için demiryolu ile denizi bir araya getirmek kritik önem taşıyor. Türkiye’de bizim gibi özel ve kamu kuruluşlarının attığı adımlar sayesinde hem ihracatta hem de ithalatta hız ve maliyet açısından avantaj sağlayabiliyoruz. Ayrıca yükleri daha çevreci bir şekilde istenilen yerlere taşıyabiliyoruz” şeklinde konuştu. Kris Adams ayrıca, “Demiryolu ve denizyolunun birlikte kullanımı önümüzdeki yıllarda küresel taşımacılık sektöründe çok daha yaygın hale gelecek” dedi.